31 Mayıs 2012 Perşembe

Beirut - Siki Siki Baba



Şarkını sahibi kısa bir süre önce hayatını kaybeden Antakyalı Durmuş Çiğdem. 70lerin sonlarıyla 80lerin başında -tabi yanlış hatırlamıyorsam- müzik sektöründe adından çok söz ettirmiştir. Atla gel şaban filminden tanınmıştır heralde -bundan da çok emin değilim-. Ancak sonradan müzik sektöründe hızlı bir düşüşe geçerek asıl mesleği olan kaportacılığa dönmüştür ölene kadar da antakya'daki kaportacı dükkanını işletmiştir.
Sevgiler..

30 Mayıs 2012 Çarşamba

Beirut 'Postcards From Italy'



Hergün dinlediğim halde klibini şimdi izledim, çok da güzel olmuş.
Ekşide gezinirken bir yazarın "potscards from italy" için bun yazdıklarını okudum ve çok da beğendim : "Bütün beirut şarkıları yol şarkılarıysa; bu şarkı varılan, yolculuğun bittiği yer için yazılmış tek şarkıdır. Anlayana pek tabi"  Bu sefer gerçek sözlerini değil de çevirisini yazacam. Belki de ekşideki yazarın ne demek istediğini daha iyi anlarsınız :)

Postcards From İtaly çevirisi:

O beraber geçirdiğimiz zamanlar,
Rüzgarın yağmur ve kar ile esip geçtiği,
Aslında o kadar kötü değildi,
Ayaklarımız bizi gitmemiz gereken yere götürmüştü bile,
Belki de gitmemiz gereken bir yere...

Bizi takip eden parçalanmış bir ruh.
Yakından ve çok yavaş,
Yenilgiyi güç kabullenenlerden,
Eskiden onlara atılacak altından taşlar vardı,
O eski zamanlarda, bize ait zamanlarda..
Güzel zamanlarda...

O gün benim olduğunda,
Yaşamaktan büyük bir mutluluk duyacağım,
Söğüt ağaçları altına benimle evleneceği o gün,
Ve beraber yaptığımız müzikleri çalacağımız o gün,
O gün benim olacak,
Ve o günü yaşayacağım için mutlu olacağım.

29 Mayıs 2012 Salı

Beirut- Ederlezi




Ederlezi Nedir?

Ederlezi Balkanlardaki çingene azınlığa ait bir halk şarkısı gibi bişeydir. Ederlezi sözcüğü bizim kutladığımız hıdrellezden gelmekte. Beirut'un çok güzel yorumlamış olmasının yanı sıra bana göre aslında biraz daha hüzünlü bir şarkı, sanki Beirut şarkıya neşe katmış gibi biraz. Bence iyi de etmiş. Zaten Beirut da balkan müziğini didik didik ettiği için ederlezi'yi yorumlamasa ayıp olurdu hani :)

Buyrun sözleri;

Yada boşverin çok karışık :)

28 Mayıs 2012 Pazartesi

Beirut- Nantes



Nantes Şehri: 
"Paris iklimine benzemeyen, daha sıcak ve nemli bir havaya sahip olan, kasabayla şehirleşme arasında kalakalmışi geniş caddelerde yürürken ferahlık hissedilen ve boydan boya bisikletle rahatlıkla gidip gelinebilecek fransız şehri. Çok şirin bir yer olup, zamanında feodolitenin epey koşturduğu bir şehirdir." Bunlardan Nantes'in tam da Beirutluk bir şehir olduğunu anladım :) Ayrıca biraz daha bilgi vereyim Nantesle ilgili. Kaldırımları az biraz boklu, yürürken sekme gereksinimi duyabilirsiniz. "nant" diye telaffuz edilirmiş. Ayrıca Sarı-Yeşil renkli bayrağa dahip Fc Nantes takımı var. Bu kadar yeter sanırım :)
İşte size "yorgana sarılarak uyuma şarkısı"nın sözleri..

Well, it's been a long time, long time now
Since I've seen you smile
And I'll gamble away my fright
And I'll gamble away my time

And in a year or so
This will slip into the sea
Well, it's been a long time, long time now
Since I've seen you smile

Nobody raise their voices
Just another night in Nantes
Nobody raise their voices
Just another night in Nantes

Well, it's been a long time, long time now
Since I've seen you smile
And I'll gamble away my fright
And I'll gamble away my time


And in a year, a year or so
This will slip into the sea
Well, it's been a long time, long time now
Since I've seen you smile



27 Mayıs 2012 Pazar

İlk günden bis deyip "elephant gun"dan başlayalım derim..

Kimdir bu Beirut

Efendim şimdi kimdir bu Beirut. Aslında şuan bunları yazmam bana saçma geliyor. Beirut ile ilgili bir bloga girecek adam kim olduklarını biliyordur. Neyse hadi maksat uğraşacak bişeyler bulmak. Merak etmeyin vikipediden kes-yapıştır yapmayacam :)
Bu adamlar Indie-rock'u değişik müzik türleriyle enstrümanlarla harmanlamışlar. Şimdi soracaksınız nedir bu Indie-rock.. Indie rock demek müziği müzik için değil para için kullanana adamlar olan plak şirketlerinin boyundurluğu altına girmeden özgürce,kendi kafalarına göre müzik yapma olayıdır. Benim gibi ilk başta indie ordan hindistan falan demeyin indie de independent'in kısaltması, independent de bağımsız demek yani bu adamlar bağımsız rock yapıyorlar. Adam diyorum da aralarında o enstrümanları zar zor taşıyan kızlar da var, bu arada enstrüman çalan kızlar çok sempatik geliyorlar bana hehe :) Neyse saptırmayalım grubun kurucusu zach condon zaten onun da ayrı bir hikayesi var onu da başka bigün anlatacam. Velhasılı kelam Beirut insana melankolinin yanında deli gibi bir yaşama sevinci kazandıran insanlar topluluğu ve sanırım son zamanların en kaliteli iş yapan topluluklarından.
Ola ki rastgele bu bloga geldiniz ve Beirut nedir kimdir bilmiyorsunuz. Hemencecik "elephant gun" adlı şarkıyla başlayın. Tabi klibini de izleyin kesinlikle. Hoş, naif, tatlı bir müzik olur ya işte onu yapıyorlar işte. Eğlendiriyor,dinlendiriyor, huzur veriyor. Farkında olmadan bi kıpırdanma yaratıyor, insan kendini oynarken buluyor. Sonra insanın herşeyi koyverip müzik yapası geliyor, aşık olası, aşkı yaşayası geliyor.. Beirut'tan anlayabildiğim şimdilik bu, dinleyin işte sizde :)

Beirut.

Efendim buradan tüm insanlığa,bilmem kaç milyar insana -türkçe bilenlere tabi- Beirut grubuyla ilgili elimden geldiğince haber,şarkı,türkü,uzun hava ve aklıma ne gelirse paylaşacağım. Beni kaale almanız ümidiyle..